İş Bankası Müzesi 100. yılında ziyaretçilerinin karşısına yeniliklerle çıkıyor. Beş ay süren yenileme çalışmalarının ardından 24 Ağustos’ta tekrar ziyarete açılan müzenin yeni sergisi birçok önemli esere ev sahipliği yapıyor. 2007 yılından beri toplamda 3 milyon misafiri ağırlayan müze, pazartesi hariç her gün ziyarete açık. Müzeye girişler ise tamamen ücretsiz olarak yapılabiliyor.
Müzenin binası da İş Bankası gibi özel bir tarihe sahip. Gelin müzeye geçmeden önce bu binanın tarihine kısaca bir göz atalım.
1840 yılından beri posta hizmetlerinin merkezi olarak kullanılan Yeni Camii avlusundaki büyük ahşap bina; konumu, hayvanların sığabileceği geniş avlusu ve sahile yakınlığı nedeniyle Postahane-i Amire’ye dönüştürüldü. 1870 yılında İstanbul Postanesi adını alan binaya zamanla posta servislerinin sığmamaya başlamasıyla 1890 yılında yıkılarak yerine bugün İş Bankası Müzesi olarak kullanılan bina yapıldı. Yapımı 1892’de tamamlanan bina, İstanbul Postanesinin 1909’da yeni inşa edilen Büyük Postaneye taşınmasıyla paket postanesi olarak hizmet vermeye başladı ve 1923’te Osmanlı İtibari Milli Bankasına devredilene kadar paket postanesi olarak kullanılmaya devam etti. 1927’de bu bankanın Türkiye İş Bankasıyla birleşmesinin ardından bina İş Bankasına devredildi ve iki bankanın ortak İstanbul şubesi olarak kullanıldı. Kullanıma açılmadan önce binada çeşitli yenilikler de yapıldı ve 70 kişilik personelin yerleşebileceği odalar yapıldı. İstanbul’daki tek şube olarak kullanıldığı bu dönemde yurtdışından getirilen kasa daireleri, yeni bir kat ve bir Atatürk büstü binaya eklendi.
Müzenin içeriği kadar binasının da bu ülkenin tarihine şahitlik etmiş önemli bir tarihi eser olduğunu söylemek mümkün. 2005 yılında ise bu tarihi bina müzeye dönüştürülmek için restore edilmeye başlandı. Bu süreçte 1950’lerde eklenmiş olan ek kat kaldırıldı ve içerisindeki mobilya yerleşimi korunarak restorasyonu yapıldı. Ayrıca İş Bankası Kültür Yayınlarının kitap satış mağazası da giriş kata yerleştirildi. Binanın restorasyonu yapılırken Türkiye’nin dört bir yanından belgeler, filmler, objeler, fotoğraflar ve bunlar gibi daha birçok eser İş Bankasının mirasını korumak için toplandı ve ardından 2007’de açılan müzede sergilenmeye başlandı.
Cumhuriyet Türkiye’sinin modernleşmesiyle paralel olarak ilerleyen tarihiyle İş Bankası, bu ülkenin kuruluşunun hatıralarını da taşıyor aslında. Bu müzenin kuruluş amacı da bugüne taşınabilmiş olan bu belgeleri koruyarak yarınlara ulaştırmak ve bir yandan da bu mirası halkla paylaşmak. İş Bankası’nın kuruluşuyla Türkiye’nin ekonomik sisteminin değişimini, bankanın ülkenin kalkınmasına yaptığı katkıyı vurgulayan müze, aynı zamanda 2011’den bu yana 100 bini aşkın öğrencinin katılım sağladığı atölyeler düzenleyerek ve internet sitesinde çevrimiçi sergiler yayınlayarak farklı çalışmalara da imza atıyor.
Müzenin yeni açılan sergisi, İş Bankasının tarihini sekiz bölüme ayırarak sekiz salonuna yayıyor. Giriş katındaki dört bölüm, İş Bankasının kuruluş ve gelişim aşamalarına odaklanarak Cumhuriyet’in başında yaşanan süreci misafirlerine aktarmayı amaçlıyor. Ayrıca serginin bu katı İş Bankası’nın eski İstanbul şubesi gibi tasarlanmış olan düzeniyle o dönemin dokusunu gezenlere hissettiriyor. Üst katta yer alan dört bölüm ise çeşitli daktilolar ve ilk ATM’lerin örnekleri gibi eserlerle günümüz bankacılığına ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerine ağırlık veren bir içeriğe sahip. Sergi kronolojik düzeniyle İş Bankasının gelişimini ve zaman içindeki değişimini gözler önüne seriyor. Ayrıca sergide ilk defa görülecek olan bazı eserler de yer alıyor. Bunların arasında Cumhuriyet’in ilk yılların ekonomi politikalarının önemli bir durağı olan İzmir İktisat Kongresi’nden daha önce sergilenmemiş olan bir sürü fotoğraf da var. Getirilen bu fotoğraflar dışında müzede yapılan önemli değişikliklerden biri de Atatürk salonunda yapılan düzenleme. Bu salon Atatürk’ün imzaladığı eski resimlerdeki oda dekorasyonuna uygun olarak tekrar düzenlendi.
İş Bankası müzesi bu yeni düzeni ve eserleriyle Eminönü’ndeki tarihi binasında ziyaretçilerini ağırlamak için bekliyor. Pazartesi hariç her gün burayı ücretsiz olarak gezebilir ve bu eşsiz binanın özel eserleriyle Cumhuriyet tarihinde bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Comments