top of page

Dünya’nın Keşfedilen Yeni Katmanı Ders Kitaplarında Değişikliğe Sebep Olabilir

Yazarın fotoğrafı: Elif KarakaşElif Karakaş

Genel hatlarıyla litosfer (yer kabuğu), magma, dış çekirdek ve iç çekirdek adlı dört adet katmandan oluştuğu bilinen gezegenimizin gizli bir katmanı daha olabileceği belirtildi. Geçen sene bilim insanları, meydana gelen depremler sonucunda yayılan sismik dalgaları ölçüp Dünya’nın merkezinde bir “iç çekirdek” olabileceği sonucuna ulaşmıştı. Sürdürülen araştırmalar üzerine 1600 kilometre derinliğinde ve 644 kilometre çapında metalik yapıya sahip bir katman daha olduğu keşfedildi.


Dünya’nın temel katmanlarının 4 adet olduğu düşünülüyordu. Bu katmanlar; Dünya’nın sert olan dış kabuğu olarak adlandırılan litosfer, sıvı maddelerle gaz buharının karışımı olan ve 2000 derece sıcaklığında olan magma, sıvı demir ve nikelden oluşan dış çekirdek ve Dünya’nın merkezinde yer alan iç çekirdekti. Ancak 2023’ün Şubat ayında depremlerin yeryüzüne olan etkilerini araştıran bilim insanları Dünya’nın merkezinde gizli bir katman daha olabileceğini belirtti. Bu buluşun ders kitaplarının baştan yazılmasına yol açabileceği belirtildi.


Avustralya Ulusal Üniversitesi Yer Bilimleri Araştırma Okulunda çalışmanın yürütücülerinden biri olan Sismolog Dr. Thanh-Son Pham, "Bu çalışmada, ilk kez, güçlü depremlerden kaynaklanan sismik dalgaların dünyanın bir tarafından diğerine sekme hareketiyle beş kata kadar gidip geldiğine dair gözlemleri rapor ediyoruz" yorumunu yaptı.


Bilim ile ilgili üst düzey araştırmaların paylaşıldığı bir dergide, Pham’ın yazdığı makalede teorinin derin ve detaylı açıklamasına yer verildi. Açıklamaya göre 1980 yılına kadar Dünya’nın iç çekirdeği hakkında yapılan bilimsel çalışmalar, çekirdeğin yapısı üzerineyken 1980 sonrası Dünya’nın bir ucundan diğer ucuna giden sismik dalgalar ve Dünya’yı katmanlara ayırmanın fonksiyonları araştırılmaya başlandı.


Bilim insanları, sismik dalgaların etkilerini araştırmakta etkili bir yöntem olan ve zayıf sismik sinyalleri -bir başka deyişle- deprem sonucunda yayıldıktan sonra yeraltındaki parçalarla etkileşen sinyalleri incelemek için “Koda Korelasyon” adlı bir yöntemden yararlandı. Yeraltı hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlayan bu yöntem sayesinde bilim insanları, yeryüzünün merkezinde bir “iç çekirdek” olabileceğini öne sürdü. Thanh-Son Phạm, bu katmanın tespitinin daha önce yapılmamasının sebebinin üst katmanla karakteristik özelliklerinin çok yakın olması olduğunu söyledi. Ayrıca Sismolog, çekirdekte yoğun miktarda demir-nikel alaşımı olduğunu da belirtti.


Kullanılan titreşim dalgaları sayesinde katmanın yapısının ise “anizotropik” olduğu belirtiliyor. Bu terim bir maddenin kendisine yaklaştığı ve etki ettiği açıya göre farklı tepkiler gösterip farklı özelliklere sahip olabildiği anlamına geliyor. Bilim insanları bu terimi açıklamak için bir odun parçası örneğini veriyor. Odun parçasına damarları yönünde vurulduğu takdirde kolay bir şekilde kırılabilir ancak damarlara dik bir şekilde vurulursa kırılması o kadar kolay değildir. “İç çekirdek” de aynı odun parçası deneyindeki gibi anizotropik yapısı sebebiyle farklı açılardan gelen hamlelere farklı tepkiler veriyor. Sismik dalgaların yönlerini ve hızlarını inceleyen bilim insanları en içteki çekirdeğin “anizotropik” yapısı sayesinde bu dalgaların hızını ve yönünü, üzerindeki katmandan farklı şekilde değiştirdiğinin farkına vardılar. Bu farklılık ise yeni katmanın üstünde bulunan katmandan ayırt edilmesini sağladı.


Bu yeni keşfin üzerine Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde jeofizik profesörü Stephenson, bu değişikliğin müfredatlara da yansıyacağını ve ders kitaplarının baştan yazılmasına dahi yol açabileceğini dile getirdi. Ayrıca keşif, ülkemizde de ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin müfredat konusu olan “Dünya’nın Katmanları” için de önem arz ediyor.


Dünya’nın merkezinin araştırılması ve sismik dalgaların başka bir katman ile daha etkileşime girdiğinin bulunması gezegenimizin oluşumunu ve tarihini kavramak için büyük öneme sahip. Dünya’nın merkezindeki “iç çekirdek”in keşfedilmesi jeoloji, gezegen bilimi ve sismoloji dalları adına atılan önemli bir adımdır. Ayrıca Dünya’nın derinliklerindeki bu çekirdeğin fark edilmesi gezegenimiz hakkında cevabı bilinmeyen daha birçok soruyu beraberinde getirebilir. Örneğin yeni keşfedilen iç çekirdekteki demirin yapısındaki farklılığın, Dünya’da 2,75 milyon sene önce gerçekleştiği bilinen küresel soğumanın bir kere daha yaşanmış olabileceğine dair bir işaret olabilir.

bottom of page