
Ege Denizi’nde son bir haftadır artan sismik hareketlilik üzerine 200’ü aşkın deprem meydana geldi. Depremler Yunanistan’ın turizm merkezi Santorini Adası’nda toprak kaymasına neden oldu. Okullarda eğitim-öğretime ara verilirken bölge sakinleri adayı tahliye ediyor.
Cumartesiden bu yana Santorini başta olmak üzere Kiklad Adaları’nda da hissedilen 200’den fazla deprem oldu. 24 Ocak itibariyle bu rakam 380’e kadar çıkıyor. Depremlerin ardından heyelan tehlikesi ile de karşı karşıya kalan bölge sakinleri adayı terk etmeye başladı. Ege Bölgesi’ndeki 4 adada okullar tatil edilirken kapalı alanlardaki kültürel etkinliklere ara verildi. Bölge halkından kapalı alanlarda kalabalık yaratmamaları istendi. Santorini Adası’na önlem olarak arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Selanik’teki Aristoteles Üniversitesi Profesörü Manolis Skordilis “20 kilometre uzunluğunda bir fay hattı harekete geçti.” dedi. Devlet televizyonunda yaptığı bu açıklamada aynı fayın 1956 yılında 7.3 büyüklüğündeki depreme sebep olduğuna dikkat çekti. Skordilis “Hiçbir şart altında güven verici olamayız.” diyerek tehlikenin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sererken güçlü bir deprem olma ihtimalini de duyurdu. Yetkililerin sarsıntıların volkanizma merkezli olmadığını söylemelerine rağmen bölge halkının endişesi sürüyor. Çok sayıda kişi heyelanın da ardından evini terk etti ve geceyi açık alanlarda geçirmeyi tercih etti. Deprem endişesiyle başkent Atina’ya gitmek isteyenler ise terminallere ve Santorini Limanı’na akın etti. Santorini’den Atina’ya gelen bir kişinin havaalanında karşılaştığı gazetecilere şu açıklamaları yaptı: “İnsanlar adadan ayrılmak istiyor. Gemilere biniyor. Şimdiyse 2 yeni uçuş daha koydular.” Bir başka Santorini sakini ise bilet fiyatlarının fahiş fiyatından şikayet etti ve insanların nasıl bir endişe içinde olduklarını anlattı. Adaya ne zaman dönecekleri konusunda kararsız olan Santorinililer gelişmeleri yakından takip ettiklerini de söyledi. Ertesi günlerde ise Los, Amorgos, Santorini ve Anafi sakinleri Yunanistan İklim Krizi Değişikliği ve Sivil Koruma Bakanlığı tarafından ikaz edildi. 112 acil numarasından Santorini halkına gelen mesaj ile toprak kayması tehlikesi üzerine Moudi, Armeni ve Eski Fira Limanı'na ulaşımın yasaklandığı duyruldu.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve DAUM (Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir Ege’de doğal afetlerin oluşturduğu panik hakkında konuştu. Ege Denizi’nde meydana gelen depremlerin hidrotermal aktivite ve magmatik kaynaklardan tetiklenmiş olduğunu ve yeni bir volkanik hareketliliğin habercisi olduğunu bildirdi. Sözbilir “Son günlerde Ege Denizi’nde Santorini Adası’nın hemen kuzeyinde büyüklükleri 3 ile 4.8 arasında değişen deprem fırtınası şeklinde bir aktivitenin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu depremlerin jeolojik ortamına baktığımızda Atina-Santorini-Datça-Bodrum hattı boyunca yay şeklinde bir geometriye sahip aktif bir volkanik ada yayı içinde geliştiğini görüyoruz. Güney Ege Volkanik Ada Yayı olarak bilinen bu yay şekilli ortamda değişik büyüklükte Santorini, Milos, Nisiros gibi volkanik adalar bulunur. Bu adaları oluşturan volkanlar çevresinde tarihsel ve aletsel dönemde çok sayıda depremler ve volkanik patlamalar gelişmiş. Bu nedenle bu adaları oluşturan volkanların günümüzde de aktif olduğu kabul edilmektedir.” dedi. Sözbilir bu volkanik çıkışları kontrol etmekte olan denizaltı diri fay hatları olduğuna dikkat çekti. Bu diri fay hatlarının da aynı şekilde volkanik yay geometrisiyle örtüşen şekilde Ege Denizi altındaki kabuğu kırarak deprem ürettiğini belirtti. Yunan meslektaşlarının Santorini’nin kuzeyinde, Santorini-Amorgos fay sistemini keşfettiğini, bu fay sistemi üzerinde tehlikeli bir aktivitenin olacağını ve bu aktivitenin aktif volkanizma ile ilişkili olacağına dair söylediklerini hatırlattı.
Geçtiğimiz yıl yürütülen projeye sayesinde 9 Eylül 1956 tarihinde yaşanan, büyüklüğü 7.5 ve 25 kilometre odak derinliğindeki Amorgos depremi hakkında yeni bilgilere ulaşıldı. Buna göre depremin deniz tabanında 75 kilometre uzunluğunda yüzey kırığı oluşturduğu ve yakınlardaki adalarda tsunamiye neden olduğu anlaşıldı. Kayıtlara göre bu depreminin ardından yalnızca 13 saniye sonra odak derinliği 45-90 kilometre olan ve büyüklüğü 6-7.2 arasında değişen 2 depremin daha meydana geldiğini biliyoruz. Bu depremlerde Santorini ve Amorgos’ta 3 bin 200 bina hasar gördü ve 54 kişi yaşamını yitirdi. Son günlerde meydana gelen depremler de Santorini-Amorgos fay hattı ve bu fayın çevresindeki hatlardan tetiklendi. 1956’daki deprem incelendiğinde bugün Ege’de de ortaya çıkan depremlerin magmatik kaynaklar ve hidrotermal aktivitelere bağlı olduğunu ve yeni bir volkanik aktivitenin muhtemel olduğunu görüyoruz. Bölgedeki Anafi-Astypalea ve Loy fay sistemleri ve Kinairos fay hatlarının yakın gelecekte büyük tehlikeler barından depremler üretme ihtimali yüksek. Bu fay sistemlerinin Türkiye kıyılarına uzaklığı ise 150-200 kilometre civarında yani olası bir tehlikede ülkemizin riskli bölgeler arasında bulunma olasılığı düşük. Ancak bu bölgedeki denizaltı faylarının büyüklüğü 7’den fazla bir deprem ürettiğinde durum değişiyor. Kuşadası-Bodrum-Datça kıyılarında tsunami tehlikesi söz konusu oluyor. Bu bölgelerimizin tsunami tehlikesi göz önünde bulundurularak modellenmesi hayati unsur taşıyor.
Deniz Arda Erkul ve Yağmur Ece Nisanoğlu tarafından editlendi.