1878 yılında kurulan ve en köklü futbol kulüplerinden biri olan Manchester’ın kırmızısı Manchester United’ın 146 yıllık tarihinde trajik bir uçak kazası bulunuyor. Bu uçak kazası hem kırmızı şeytanlarda hem de futbol camiasında o kadar derin bir etki bıraktı ki her yıl kazanın yıl dönümü olan 6 Şubat’ta kulüp tarafından bu oyuncular anılıyor, onlar için bir günlük yas tutuluyor. Bu yazımızda 6 Şubat 1958 tarihinde gerçekleşen Münih Hava Felaketi’ne ve bu felaketin Manchester United tarihinde ne kadar acı bir kayıp olduğuna bakacağız.
II. Dünya Savaşı’ndan dolayı 6 yıl boyunca futbol müsabakalarının oynanmadığı İngiltere’de tüm kulüpler için yeni bir dönem başlıyordu. İngiltere’nin köklü kulüplerinden Manchester United, menajerlik koltuğuna Matt Busby’i getirmiş; kulüpteki oyuncu transferleri, antrenmanlar, altyapıdan oyuncu katılımı gibi birçok önemli sorumluluğu ona vermişti. Adeta kulübün anahtarı kendisine teslim edilmiş olan Matt Busby, 1945-1969 yılları arasındaki 24 yıllık süreçte kırmızı şeytanların baş rolünde olacaktı. Takımda genç oyuncuların oynamasına değer veren, oyuncuların yanında takımın da gelişimine ve genç oyuncuların potansiyeline inanıyordu. Matt Busby’nin United’ı 1947,1948,1949 yıllarında üst üste üç kez ligi 2. sırada bitirirken özellikle o zamanlarda İngiliz futbolunda ayrı bir yeri olan FA Cup’ı müzesine götürmeyi 1948 yılında başarmıştı. İstikrarlı bir çizgi izleyen United 1952 yılında 41 yıl sonra ilk defa lig şampiyonluğunu kazanacaktı.
United’da güven veren ve istikrarlı sonuçlar almaya devam eden Matt Busby’nin United’daki en iyi dönemi ise “Busby Babes” denen ve oldukça genç oyuncularla geçirdiği sezonlardı. Bu oyuncular hem yaşları hem de Matt Busby’nin kendilerine duyduğu yüksek seviyedeki güvenden dolayı bu lakabı almışlardı. 1955-56 sezonunda yaş ortalaması sadece 21 olan bu takım; 1956 ve 1957 olmak üzere üst üste iki sezon lig şampiyonluğu kazandı, 1956-1957 sezonunda Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nda yarı finalde Real Madrid’e elendi ve futbol camiasında adlarından ettirdi. 1957-1958 sezonuna da fırtına gibi başlayan “Busby Babes”’in sıradaki birkaç sezon Avrupa futbolunda sarsılmaz bir üstünlük kurmaları bekleniyordu. Hem ligde hem de Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nda yoluna emin adımlarla devam eden Busby Babes, Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nın çeyrek final ayağında Kızılyıldız’la karşılaşacak ve bu son maçları olacaktı.
Çeyrek finalin ilk ayağında kendi evi, Old Trafford’da Kızılyıldız’ı 2-1 mağlup eden kırmızı şeytanlar; İngiltere’deki son maçlarında, 1 Şubat’ta ezeli rakipleri Arsenal’e deplasmanda 5-4 galip gelmenin ardından Belgrad’da Kızılyıldız’la 3-3 berabere kalarak yarı final biletini aldılar. Takımın dönüşü için oldukça karlı bir gün olan 6 Şubat günü ayarlanmıştı. Yakın zamanda FA Cup maçı olduğu için takımın hava şartlarına rağmen İngiltere’ye tez vakitte gelmesi isteniyordu. Dönemin iyi uçaklarından olan İngiliz yapımı “Airspeed Ambassador” tipi uçağın koltuğundaki pilotlar iki başarısız denemeden ardından 3. kalkış denemesi için hazırlanmışlardı. Pistteki sulu kar nedeniyle bir türlü yeterli hıza ulaşamayan ve kalkamayan uçak tam olarak havalanamadan pistin sonundaki engellere çarparak ateşler içinde kalmıştı. Kazanın sonucunda menajer Matt Busby hayatta kalsa da birçok oyuncu ya vefat etmiş ya da ağır yaralanmıştı.
Bu kaza sadece United’ın değil, İngiliz futbolunun en büyük oyuncu jenerasyonlarından birinin çekirdeğini, “Busby Babes”i yok etmişti. Avrupa futbolunu kasıp kavurması beklenen United’ın bu olayın ardından toparlanması on yıl sürdü. Geçmişinde birçok badire atlatan Manchester United bu kadar sevdikleri bir oyuncu grubunu bir kazada kaybetmenin acısını atlatamadı. Bu olayı bilen her United taraftarı şu sözü bilir: “We’ll never die.” “Busby Babes” Manchester United tarafından unutulmadı ve hep kalplerinde yaşayacak.