2023 yazı geçirdiğimiz en sıcak yaz aylarından biriydi. Sıcak havalarda dışarıya çıkmak, özellikle de İstanbul’un trafiğinde, gürültüsünde ve kargaşasında gezmeye çalışmak hepimiz için bir hayli zordu. Eylül ayı ile beraber İstanbul’un en huzurlu, sakin olduğu aylara girdik. Ağaçlardan dökülen kuru, sıcak tonlardaki yapraklar adeta içinizi ısıtacak. İstanbul’u sonbaharda gezmek, yeni yerler keşfetmek ya da huzurlu saatler geçirmek istiyorsanız bu listeye mutlaka göz atmalısınız!
Atatürk Arboretumu’nda Büyüleyici Bir Gezi
Şehir gürültüsünden uzaklaşıp sonbaharı iliklerinize kadar hissedebileceğiniz en iyi yerlerden birisi diyebilirim. Binlerce ağaç ve bitki türü görebileceğiniz İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan bu arboretuma ağaç müzesi diyebiliriz. Doğayı, bitkileri, fotoğraf çekmeyi ve yürüyüş yapmayı seviyorsanız yıllık ortalama 200 bin kişinin ziyaret ettiği bu arboretumu gezmenin tam zamanı!
Sonbaharda Adalar Turu
Adaların en sakin olduğu bu ayları mutlaka ailenizle, arkadaşlarınızla değerlendirmelisiniz. Seçtiğiniz herhangi bir adaya gittiğinizde vapurdan inince yapacağınız ilk şey bir bisiklet kiralayarak ara sokakları turlamak olacaktır. Sokakları gezerken eski evler ve tarihi köşkler sayesinde adeta geçmişe yolculuk yapacaksınız.
Büyükada
Büyüleyici bir gün batımı izlemek istiyorsanız Aya Yorgi Tepesi sizler için harika bir öneri.
Nostaljik geziler yapmayı sevenlerdenseniz listenize eklemeniz gereken 2 yer: Reşat Nuri Güntekin Evi ve Troçki’nin Evi
Yüzlerce tarihi belgenin ve objenin bulunduğu Adalar Müzesi’ne en az 1 kere gitmelisiniz.
Heybeliada
Hüzün dolu farklı bir atmosfer yaşamak istiyorsanız İsmet İnönü Evi gitmeniz gereken ilk yerlerden birisi.
İstanbul’un stresini atıp doğayla iç içe vakit geçirmek istiyorsanız Değirmen Burnu Tabiat Parkı zihninizi dinlendirmeniz için harika bir öneri.
Mutlaka görmeniz gereken, tarih kokan Heybeliada Ruhban Okulu’ndan etkilenmemek neredeyse imkansız.
Burgazada
Sait Faik Abasıyanık Müzesi Sait Faik Abasıyanık’ın fotoğraflarını, mektuplarını, kartpostallarını ve sayısız hatırasının izlerini taşıyan belgeleri ziyaretçiler ile buluşturuyor.
Tarihi köşklerle dolu olan ve size harika bir yürüyüş deneyimi sunacak olan Gönüllü Sokak ve Mehtap Sokak en az bir kere gitmeniz gereken yerler listesinde yer alıyor.
Aya Yani Kilisesi defalarca restorasyona uğramış olmasına rağmen büyüleyici mimarisi ile ziyaretçilerini etkilemeye devam ediyor.
Sahafları Gezmeyi Unutmayın!
Sahaf gezmek her mevsim güzeldir ama kitapseverler bilir ki sahafların ruhu en iyi sonbahar ayında anlaşılır. Sahafların en etkileyici özelliği ise dükkanlara girdiğiniz anda binlerce dünyaya yolculuk yapabilme imkanına sahip olmanız. Belki 50-60 yıllık hatırası olan kitapları elinizde tutacaksınız. Sayfaların kenarına yazılmış notları okuyup huzur bulabilirsiniz. Eğer daha önce hiç sahaf gezmediyseniz gezinize Fatih’in Beyazıt semtinde bulunan İstanbul’un en eski kitaplar çarşısı olma özelliğini taşıyan sahaflar çarşısından başlamanızı öneriyorum.
Çayınızı, Kahvenizi Alın ve Dinlendirici Bir Yürüyüşe Çıkın
Hazır havalar soğumaya başlamışken sıcak çayınızı ya da kahvenizi alıp güzel bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Kuru yapraklar arasında yürürken ruhunu dinlendirip güzel bir podcast ya da şarkı dinleyebilirsiniz. Sonbaharın ruhunu en iyi hissedebileceğiz birbirinden etkileyici bu parkları ve ormanları mutlaka listene eklemelisiniz:
Gülhane Parkı (Fatih)
Yıldız Parkı (Beşiktaş)
Emirgan Korusu (Sarıyer)
Polonezköy Tabiat Parkı (Beykoz)
Belgrad Ormanı (Sarıyer)
Atatürk Kent Ormanı (Sarıyer)
Fenerbahçe Parkı (Kadıköy)
Müzeleri Keşfedin
İstanbul müzeler açısından çok zengin bir kent olduğu için sonbaharda en az bir tane müze gezmelisiniz. Seçenek çok fazla olduğu için hangi müzeye gideceğinize karar verememiş olabilirsiniz. İşte listenizde bulunması gereken bazı müzeler:
İstanbul Arkeoloji Müzesi: 1891 yılında ziyarete açılan İstanbul Arkeoloji Müzesi İstanbul'daki Neo-Klasik mimarinin en önemli örneklerinden biridir. Ayrıca bu müzede birçok kültüre ait eser bulunmakta.
Pera Müzesi: Bu müzenin içinde Oryantalist Resim, Anadolu Ölçüleri ve Ağırlıkları ve Kütahya Çini ve Seramikleri olmak üzere tam 3 tane koleksiyon bulunuyor.
Rahmi M. Koç Müzesi: 1994 yılında iş insanı Rahmi Koç’un desteği ile açılmış bu sanayi müzesi Türkiye’de endüstri, ulaşım ve sanayi tarihine adanmış ilk müzedir.
İstanbul Modern Sanat Müzesi: Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olma özelliğini taşıyan bu müzeye mutlaka gitmelisiniz.
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi: Osmanlı resim ve heykel sanatı ile Cumhuriyet döneminin başlıca eserlerinin toplandığı bu müze Türkiye’nin ilk Güzel Sanatlar müzesidir.
Masumiyet Müzesi: Orhan Pamuk’un ünlü kitabından yola çıkılarak kurduğu müzedir. Bir romanın evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müze olmasının yanında bu müzenin bir diğer önemli özelliği ise 2014 yılında Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nü almasıdır. Ayrıca yazarın Masumiyet Müzesi romanına sahipseniz müzeye bir kereliğine ücretsiz olarak giriş yapabilirsiniz.
İstanbul Sinema Müzesi: Filmlere, sinemalara ilginiz varsa mutlaka gitmeniz gereken bu müzede film afişleri, yönetmenlerin eşyaları, önemli oyucuların balmumu figürleri bulunuyor.
Orhan Kemal Müzesi: Değerli yazarlarımızdan biri olan Orhan Kemal’in anılarını yaşatmak üzere kurulan müzede özel mektuplar, aile fotoğrafları, yazarın şahsi eşyaları ve kitapların ilk baskıları bulunuyor.
Şimdiden keyifli gezmeler dileriz!
Yağmur Ece Nisanoğlu ve Ceyda Baş tarafından editlendi.