NASA’nın 2022 yılında fırlattığı DART (Çift Asteroid Yönlendirme Testi) uzay aracı Dimorphus asteroidine çarptı ve insanlık tarihinin ilk yapay meteor yağmuruna sebep oldu. 26 Eylül 2022’de gerçekleşen çarpışmanın ardından geçtiğimiz haftalarda meteor yağmurunun ilk izlerine ulaşıldı.
NASA, milyonlarca yıl önce dinozorların ve pek çok hayvan türünün sonunu getiren türde bir meteordan insanları nasıl koruyabileceğini bulmak istiyordu. Eğer bir meteor Dünya için tehlike taşımaya başlarsa ona karşı nasıl bir önlem alınabilir? Örneğin 1998 tarihli bilim kurgu filmi Armageddon'da gök taşının bombayla patlatılmasıyla tehlike atlatılıyordu. Peki biz olası bir durumda ne yapardık? DART görevi tam da bu soruya yanıt vermek amacıyla başlamıştı. Bu görevde bilim insanları gök taşı uzay aracıyla çarpmayı ve yörüngesini değiştirmeyi hedefliyordu.
Hedeflenen göktaşı Didymos etrafında dönen Dimorphos idi. DART görevi ile bu gök taşının yörüngesini değiştirmeyi hedefliyorlardı. Bu asteroid henüz Dünya için bir tehlike arz etmiyor. Ancak bu görev gelecekteki olası bir tehlikeye karşı ne yapabileceğimiz ile ilgili. Bu amaçta uzay aracı Dimorphos’a yaklaşık 6,6 km hızla çarparak gök taşının hızını değiştirecekti. Bu da cismin yörüngesini tamamlaması için geçen sürenin sadece birkaç dakika değişmesine neden oluyor.
DART uçuşu hazırlıkları 2021 yılında başlamıştı. Yaklaşık 2 yıl öncesinde de Didymos ve doğal uydusu Dimorphos’a yaklaşmıştı.
Beklenen gerçekleşti ve DART görevi ile asteroide 6 km hızla çarparak Dimorphos'un yörüngesi başarılı bir şekilde değiştirildi. Didymos’un uydusu artık yörünge periyodunu yaklaşık 32-33 dakika değişmiş bir şekilde tamamlıyor. Astronomların gözlemlerine göre bu çarpışma sonunda beklenenden yaklaşık 1 milyon kilogram fazla kaya ve toz ortaya çıktı. Yani yaklaşık 6-7 vagonu dolduracak miktarda kalıntı uzay boşluğunda süzülüyor.
LICIACube adı verilen küçük bir uydu çarpışma esnasında ve sonunda oluşan görüntüleri yakalamak için öncesinden DART’tan ayrıldı. Bu veriler, çarpışmanın ardında kalanların analizini sağladı ancak incelemeler henüz bitmedi.
Araştırma ekibi çarpmanın yarattığı 3 milyon parçacığın hareketini sahnelemek için Katalonya Üniversite Hizmetler Konsorsiyumunun süper bilgisayar tesisini kullandı. Bilgisayar modellemesi, parçacıkların olası güzergahlarını ve bu yolları giderkenki olası hızlarını hatta Güneş’ten yayılan radyasyon parçacıklarının hareketini nasıl etkilediğini hesapladı.
Son araştırmalara göre bu parçalar 1 ila 30 yıl içerisinde Dünya ve Mars yakınlarına ulaşabilir. Bazı döküntüler ise yalnızca 7 yıl içinde Kızıl gezegene ulaşabilir. Daha küçük parçaların da 10 yıl içerisinde Dünya atmosferine ulaşması bekleniyor.
Milano Politeknik Üniversitesindeki Derin Uzay Astrodinamik Araştırma ve Teknoloji grubunda doktora sonrası araştırmacı olan Eloy Pena Asensio şöyle söyledi: “Bu malzeme, Mars atmosferine nüfuz ettikçe görünür meteorlar (genellikle kayan yıldızlar olarak adlandırılır) üretebilir. İlk parçacıklar Mars'a veya Dünya'ya ulaştığında en azından önümüzdeki 100 yıl boyunca aralıklı ve periyodik olarak gelmeye devam edebilirler.”
Araştırmacılar kalıntıların Dünya’ya ulaşma olasılığını düşük görseler de bu durumu imkansız görmek doğru değil. Gerçekleşme ihtimali için Pena Asensio şunları söyledi: “Sonuçlanan meteor yağmuru, bilinen hiçbir meteor yağmuruyla denk gelmeyeceği için Dünya'dan kolayca tanımlanabilir. Bu meteorlar yavaş hareket edecek, Mayıs ayında en yüksek aktiviteye ulaşması bekleniyor. Esas olarak güney yarımküreden görülebilecek ve görünüşe göre İndus takımyıldızının yakınlarında gerçekleşecek.”
DART misyonu NASA’nın gök taşlarına karşı olan savunma çalışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Bununla birlikte insanlık tarihinde bir ilk yaşıyoruz ve bir yapay meteor yağmuruna tanıklık ediyoruz. Araştırmacılar gelecekteki çalışmalarda bu tür meteor yağmurlarını gözlemlemeye devam edecek. DART görevi ile ilgili diğer ayrıntıları ise önümüzdeki aylarda göreceğiz.