Venezuela’daki son başkanlık seçimlerinde muhalefetin adayı olan Edmundo González, 8 Eylül’de ülkesinden kaçarak İspanya’ya sığındı. Temmuz ayında yapılan seçimlerde Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi’nden Nicolás Maduro’nun tekrar galip gelmesine itiraz eden muhalefet, sonuçları kabul etmeyince González hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Madrid'in Venezuelalıların "siyasi haklarına bağlı" olduğunu belirterek González’e sığınma hakkı tanıyacaklarını açıkladı ancak bakanlık González'in ülkeden çıkışıyla ilgili olarak Venezuela hükümetiyle resmi bir görüşme yapılmadığını ifade etti.
Ana muhalefet partisi Demokratik Birlik Masası Edmundo González’i mart ayında başkan adayı olarak ilan etmeden önce González ülkesinde geniş kitlelerce tanınmıyordu. İlk olarak aday gösterilen María Corina Machado'nun seçimlere katılması engellenince González alternatif bir aday olarak öne çıkarıldı. Demokratik Birlik Masası, González'in de engellenmesinden endişe ettiği için kampanya sürecinde onu arka planda tuttu ve Machado, ülkenin farklı bölgelerinde halka onun adaylığını desteklemeye yönelik çağrılarda bulundu.
Muhalefet, seçimden sonra González’in geniş bir farkla kazandığını iddia etti ve bunu destekleyen sayım sonuçlarını kamuoyuna sundu. Seçim günü muhalefet tarafından planlanmış bir operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyon, on binlerce gönüllünün katılımıyla seçim sonuçlarının doğruluğunu kanıtlamak amacıyla yürütüldü. Temelde oylama sona erdikten sonra seçmen sandıklarından oy sayım sonuçlarının belgelerinin kopyalarını almak, operasyonun ana stratejisi olarak belirlendi. Gönüllüler bu belgeleri toplamakta çeşitli zorluklarla karşılaştı. Bazıları ise oy sayım sonuçlarının kopyalarını almak için görevli askerlerle tartışmak zorunda kaldı. Bunun siyasi hakları olduğunu belirtmelerine rağmen belgeleri temin edemediler ancak bir seçim yetkilisi tarafından gizlice verilen ek bir kopya sayesinde veriler elde edilebildi. Toplanan sayım kopyaları güvenli bir şekilde dijitalleştirildi ve bir web sitesinde yayımlandı. Bu süreç, muhalefetin oyların yaklaşık %83'ünün gerçek sonuçlarını kamuoyuna duyurmasını sağladı. Veriler, Maduro'nun oyların sadece %30'unu aldığını, González’in ise %67 ile kazandığını ortaya koydu. Detaylı bir şekilde yürütülen bu operasyon seçim sonuçlarının gerçekliğini kanıtlamada önemli bir rol oynadı.
Venezuela'daki seçim sonuçları uluslararası alanda büyük tartışmalara neden oldu. Machado; ABD, Avrupa ve Birleşik Krallık'ın González'i Venezuela'nın yeni başkanı olarak tanıması gerektiğini ifade etti. Birçok yabancı hükümet ise muhalefetin temmuz seçimlerinde kazandığını belirtti ancak González’i başkan olarak tanımaktan kaçındı. Venezuela'nın devlet kontrolündeki seçim kurulu ve en yüksek yargı organı, muhalefetin yeni oy sayım sonuçlarını tanımayarak Maduro'nun üçüncü dönem başkanlığını ilan etti. Avrupa Birliği dış politika şefi Josep Borrell, González'in İspanya’ya sığınmasını “Venezuela'daki demokrasi için üzücü bir gün” olarak nitelendirirken İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Madrid’in oy sayım sonuçları yayımlanana kadar Maduro’yu başkan olarak tanımayacağını belirtti. Bu durum, Maduro'nun destekçileri olan Rusya, Çin ve İran tarafından tanınmasına rağmen diğer çoğu ülkenin sonuçları doğrulamak için hükümetin oy sayım verilerini açıklaması yönündeki çağrılarını sürdürmelerine neden oldu. Dış basın ve uluslararası gözlemciler, González’in başkan olarak tanınması için daha fazla adım atılması gerektiğini vurgularken hükümetin artan baskılarının sürdürülemez olduğunu belirtiyorlar.
Edmundo González, demokrasi için çabalarını sürdüreceğini belirterek İspanya’ya sığındı. Basın ekibi tarafından yayınlanan bir sesli mesajda "Yakında özgürlüğü kazanmak ve Venezuela'da demokrasiyi geri getirmek için mücadeleye devam edeceğinden" emin olduğunu ifade etti. González’in ülkesinden ayrılması, Venezuela’daki siyasi krizle ilgili uluslararası toplumun endişelerini derinleştirdi ve bu durum ABD ve Avrupa Birliği gibi ülkelerin Venezuela hükümetine karşı baskılarını artırma gereğini vurguladı. İspanyol yetkililer, González’in siyasi haklarını koruma ve demokratik reformlar için uluslararası dayanışmayı güçlendirme çağrısında bulunuyor. González’in mücadelesinin Venezuela’daki demokratik değerlerin korunmasında kritik bir rol oynaması bekleniyor ve uluslararası toplumun bu süreçte daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Comments